ihtiyar bir ağaç gibi
boşluğuna inandığım dünya
neden yürür insan
bir yalnızlıktan diğerine
y
ü
r
ü
d ü m
ve her seste seni aradım
yıkılmış her eve seni sordum
/sen bir masaldın
uykularımda kaldın/
bilmeli dedim
anneler ölünce uyanır çocuklar
babalar ölünce taylar
sen geldin
bir çiçeğe inanır gibi inandım fotoğraflara
bir sese inanır gibi kokulara ve atlara
insan biraz da geç kalmaktır diyen o ses
insan biraz da eşiktir diyen babam
gör ve anla
inandık ve kaldık bu dünyada
insan geç
ve
insan eşik
ve
atlara dönüp dedim ki
yenilmek bir boşluğu sevmek gibi
yenilmek uzun uzun hatırlamak
yenil
dim
seni bir fotoğraftan alıp doğurduğum o gece
rahmimi bağışladım incinmiş kavimlere
dilimde bir boşluk vardı
alıp adını yamadım
adını tanrının avlusuna
üç defa sayıklar gibi
kâhırkâhırkâhır
çünkü bilirim çürümez hiçbir zaman
ısırılmış bir elma
çünkü yenilmez dünyada
günahıyla uyanan havva
bunu bildim de inandım
ateşe ve sana
inandım
taşlara ve yalnızlığa
ne tuhaf dedim
insanın insana yalnızlığı
insanın kendine
ve ben
her şey unutulmuş da
sana gelmişim gibi
ben evlerin eskimiş sabahlarına
u n u t
çok iyi bir ağaç biliyorum, yarın gideriz
FIRAT BAYTAK