YAPRAK İLE TOPRAK

Yanaklarında yağmur çiseliyordu,
Ruhunu yaslamıştı bir çıkmaz sokağa.
Doğrulamadığını fark etti.
Duruşu ona acı veriyordu.
Acı veren şeyler niçin böyle ihtişamlı durur dışarıdan?
Oysa içine girince havası sönen bir balondu.
Elleri üşümüş, eldivenlerini düşürmüş,
Bir kış gecesi,
Tıpkı bir ürkek yaprağa benziyordu…

Ve,
Kondu bir bülbül,
Yaprağın olduğu dala,
Yaprak toprağa hasret,
Balık nasıl hasretse çöle.
Yaprak aşkından döndü döndü,
Kuruyana kadar gözyaşı…
Yerdeki toprağı bulana dek…
Dans ettiğini sandı dışarıdan bakan gözler.
Sahra da bir zamanlar yemyeşil çayır idi.

 

 

ZEHRA KARATAŞ

 

SATIR DERGİSİ

 

EKİM 2022