USTA ŞAİR ÂBA MÜSLİM ÇELİK'TEN YENİ BİR ÜÇLEME
LÜLETAŞI RAHMİ
Ok(u)yanus dağlardan işcen
tiril tiril sev(g)i
iş Bu gece(m)kondu avlusunda
pıt pıt atar kalBi
Porsuk Çayı, Sazova
Ağarmış saçlarında bilumum
sulfata ağacının yarpağı
Korkma! Be yahu, dokun anne
Mürver çiçekleri Güneş’li bataklıkta
biter! Demirin üzerinde karınca izi
gülünün geç gelen bir baharı emzirdiği
aşk ile
ZAFER
Korkulması gereken çatlak meğer
git git yarığa dönüştü
iyi bak bala, fücur ve telaş
düşman belliyor öbürünü
Öteki, iş Bu at
sürekli yer mi ne
değiştiriyor ve
Biat edilen oysa
sadece korku özgür
Kavanoz dipli şu âlemde
çiçekler yaşar, saksılar ölür
uçurum kıyısında ülke!..
MİHRİ
BAN, AyBala
şukız, taş
çatlatan çiçeği
şuncağız
Doyamazsınız
zaar, bakmağa
elaya çalar
gülüşü gül açan
az biraz şehla
gözleri
o, o, sıfat ve
O, çehre illâ ki
sen doğma, ben
doğayım diyor
Ay'a
Güneş'i
elime verin!
öBürüne Ay'ı
umurumda mı
şu kavanoz dipli
dünya
AyBalam, şukız, iş bu
Türkmenis ve
tan gözeli
Aşk mı? Öz(ü)gür
gülünün doğmamış bir
çocuğu emzirdiği
yazılıyor pelür kâğıda
hâlâ
Âba Müslim Çelik