Kitaba adını veren öyküde, köylü kadın Arife Teyze “Ben babanızı mezarlıkta bırakıp gelemem.” diyor. Köyden kente göç sürecinin bir trajedisidir, öyküde anlatılan.

Özgünaydın, Arife Teyze’yi gerçek hayatta tanıdığını söylüyor. Çocuklarının durumunun iyi olduğunu, annelerini yanlarına götürmek için çabaladıklarını belirtiyor.

Bilinen bir toplumsal olguya karşılık gelen gerçek bir kişinin yaşanmış bu öyküsüne, Özgünaydın, kurguladığı bir de kuş ekleyerek “kişisel hikâye” anlatmayı aşıyor.

 

Zafer Köse

 

***

Lütfi Özgünaydın, Edebiyat Haber’e, Kuş da Öldü öyküsünün hikâyesini anlatırken şöyle demişti:

“Ben muhabirlikle başladım. Hürriyet haber ajansında Kemaliye muhabiriydim. Sonra eşimle beraber ülkemizi adım adım dolaştık. Yurt içinde ve Yurt dışında sergiler açtık Mardin, Erzincan Van, gibi Fotoğraf albümleri yaptım. Bir süre Yerel Gurbet Gazetesini yayımladık eşimle. Önceleri fotoğrafla tanındım. Zaman zaman bazıları, “O fotoğrafçı” deyip işin içinden çıkıyorlar.”

Yaratıcı uğraşların tek bir alana hapsolmasını kabul etmiyor Özgünaydın. Sadece fotoğrafçı veya sadece yazar olarak anılmak istemediğinin bir kanıtı da bu öykü kitabı.

Edebiyat yolundaki ilerleyişinde, fotoğrafçılık çalışmaları vesilesiyle iletişime başladıkları Yaşar Kemal’in yorumlarının ve yönlendirmelerinin etkili olduğunu birçok vesileyle anlattı. 

 

Lütfi Özgünaydın

1945 yılında Erzincan ilinin Kemaliye ilçesinde doğdu. 1962 yılında ilköğretmen okulunu bitirdi ve çeşitli köy okullarında öğretmenlik yaptı. 

1969 yılında Hürriyet Haber Ajansı'nda muhabirliğe başladı ve on üç yıl muhabirlik yaptı. Milliyet Sanat ve Sanat Olayı dergilerinde yazılar yazdı. Fotoğraf çalışmaları aralıksız sürdü ve yetmişe yakın sergi/gösteri gerçekleştirdi. Muhabirlikten sonra, Gurbet adlı yerel gazeteyi yayımlayarak önce genel yayın yönetmenliğini, sonra da yazı işleri müdürlüğü yaptı. 

Gazetecilik ve fotoğraf çalışmaları nedeniyle ödüller aldı. 

Halen Erzincan Özsöz gazetesinde yazılar yazmakta ve fotoğraf dergisindeki deneme yazılarını sürdürmektedir.