Okyanusa atılmış bir şişenin içindeki absürt notlar
Beni estetik bir lisan ile kınadılar, seviyorlar sandım
Ne oldu böyle bana, sanki Nuh’un Gemisini mi kaçırdım
“Sen vazgeçersen okçular yerini terk eder” demekte bir yanım
Ey çağ, sen şansına küsüver şimdi
Ben şahsımla barışığım
Haymatlos tutar elimden
Ve devletleşir sanrılar
Sonra savaş başlar devletler arasında
Kırmızı çarpı işaretleri kalenin kapısında kuşatma değin
İbreti alem olsun diye başımı sallandıracaklar
Akıncılar göndermişler asra teslim olmam için
Yani derimi yüzmek istiyor çağdaşlar
Oysa bir mezarı kazırlar ancak yeryüzünden, içinde sen
Çalsalar da kutsal emanetlerini gönlümün elinden
İskenderiye’yi de yaksalar
Alamazlar seni dilimin sentaksından
Şifahi bir efsane gibi akacaksın dilden dile
Bilirsin bir nehirde iki kere yıkanmaz
Sadece sen geçeceksin bu kaynaktan
Keskin bir sezgi gibi
Gerekirse geçirteceksin beni baldırandan
Belki bir beşiğe koyarlar seni içimdeki yağmadan kurtarmak için
Okyanuslara açılırsın usulca bahtına giden
Müverrihler yüzümün diğer yarısını boşlukla tamamlayacak sen bulunana değin
Bak seyri değişecek tarihin
Adımı değiştirecekler hatta, şayet bulunursan
Ezanı tekrar kulağıma okur gibi
Teslim olmak bilinçli vazgeçiştir bir şeyden
Tanrı korusun ya yenilseydim sana
Ruhumda elma kokusu Saddam’ın
Bana kalan bu kokuydu sen gittikten sonra
Gel vazgeç ciğerini delen dumandan
Gönlüm gül tablasıdır sana
Belkıs yittiğinden beri
Bu kent iyi gelmiyor
Nizar ve benden başkasına
1997, Diyarbakır doğumlu. ’da doğdu. Trakya Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Tarih bölümüne kaydoldu. Üniversite eğitiminin ikinci yılında çift ana dal programıyla Türk Dili ve Edebiyatı bölümüne de başlayarak eğitimini sürdürdü. İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ve Cerrahpaşa Üniversitesi SKS bünyesinde şiir ve yazın dersleri veriyor.
Instagram: @hasret.topcuu