HANGİ VÜCUT TİPİNE SAHİPSİN?

Vücudumuzdaki yağ dağılımını gösteren en kolay ve ucuz yol, mezurayla bel çevresini ölçmektir. Çıkan sonuç, bizim sağlık durumumuz hakkında fikir verebilir. Eğer bel çevresi, erkeklerde 102 cm’nin, kadınlarda ise 88 cm’nin üzerinde ise sağlık açısından riskli olduğu düşünülür ve bu kişilere kilo vermeleri önerilir. Bu noktada, vücut tipimiz de etkili olacaktır. Elma tipi mi armut tipi miyiz?

 

Genelde en yaygın vücut tipi olan Armut tipiyle başlayalım. Armut tipi vücut dediğimizde belin ince, bacak-kalça bölgesinin daha geniş olduğu vücut formundan bahsederiz. Yani, vücudun üst tarafının alt tarafından daha ince olduğu bir vücut tipidir. Bu tip vücuda sahip olan bireylerde, obezite ve kalp-damar hastalıklarına yakalanma riski elma tipi vücuda sahip olan kişilere göre daha düşüktür. Yağ oranının bacak-kalça bölgesinde yoğunlaşması, östrojen miktarının yüksekliğiyle ilişkilendirilebilir. İşlenmiş et ürünleri, yüksek yağlı besinler, bezelye, ananas, rezene, soya ürünleri, fermente edilmemiş ürünler, östrojen miktarını artırıcı özellik gösterebilecek ürünlerdir. Armut vücut tipine sahip olan kişilerin, bu besinleri tüketmemeleri kilo vermelerini kolaylaştıracaktır. Ayrıca bölgesel bacak-kalça egzersizleri eklemek de faydalı olacaktır.

 

Elma vücut tipi (erkek tipi şişmanlık) ise vücuttaki yağ oranının büyük ölçüde karın ve göğüs bölgesinde toplandığı, kol ve bacakların ise daha ince olduğu bir vücut tipidir. Yağlanmanın karın çevresinde olması, hayati organları baskıladığı için tehlikelidir. Karbonhidrat ağırlıklı beslenmek ve yağ oranı yüksek besinleri tercih etmek karın çevresinde yağlanmayı artırır. Bunun sonucunda bireylerde insülin direnci de görülebilir. Elma vücut tipine sahip olan bireylerin uzak durması gereken yiyeceklerin başında karbonhidratlar ve beyaz pirinç gibi glisemik indeksi yüksek besinler gelir. Bu yiyecekler kan şekeri düzeyinde ani değişimlere neden olduğundan, kişilerde çabuk acıkma görülebilir. Muz, patates, kavun, üzüm, havuç ve mısır gibi besinlerin şeker ve nişasta oranı yüksek olduğu için çok tercih edilmemelidir. Öğünlere mutlaka süt ve ürünleri eklenmeli, alkol azaltılmalıdır. Yulaf, yabanmersini, yeşil çay düzenli tüketilmelidir. Haftanın 3-4 günü egzersiz yapmaya özen gösterilmelidir.

 

Genetik faktörler, vücut tipimiz üzerinde elbette etkilidir. Ama besin tercihlerimizle bu durumu olumluya çevirmek de yine bizim elimizde. Yeterli su içiyor musunuz? Şekerli ve yağlı besinleri ne sıklıkla tüketiyorsunuz? Yemekleri pişirirken kızartıyor musunuz, fırınlıyor musunuz? Düşük glisemik indeksli besleniyor musunuz? Egzersiz yapıyor musunuz? Tüm bu soruları önce kendinize sorun, sonra ufak değişiklikler yaparak kilo vermeye başlayın.

 

DİLVİN ÇELİK

 Diyetisyen

SATIR DERGİSİ

EKİM 2022