EL ÂLEM

Akşamın en karanlık saatlerinde, elinde bir bez çanta, hangi sokaktan geçtiğini bilmeden yürüyen insanlara bakmak onu her zaman eğlendirirdi. Eline, annesinin zorla tutuşturduğu ekmek arası domatesin vermiş olduğu zihin açıklığı ile seyrederdi herkesi. Arada cebini yoklar, bilyeleri hâlâ orada mı diye merak ederdi. Bilyeleri olmasa, ertesi gün mahallenin diğer çocuklarına nasıl ezici bakışlar atabilirdi. Bilyelerin gücü adına diyerek sokağa oyun oynamak için çıkan her çocuğu ütmeyi görev bellemişti. Neslihan teyze, ona, o çirkin ellerinle bir daha çocuklarıma dokunma demesine rağmen özellikle onun çocuklarına dokunurdu. Ellerinin çirkinliğini söyleyen ilk kişi o değildi. Aşağı mahallenin koşu yarışında kaybeden çocukları da onun elleriyle alay ederdi. Sokağın başında bulunan, birkaç metre yüksekliğe sahip olan o taşa çıktığı gün mahalleli ondan tedirgin olmuştu. Bağırmıştı. Ellerimin çirkin olduğunu söyleyen herkesi boğacağım, ellerimle. Bu yaşta bir çocuğun kullandığı kelimeler açısından aforoz edilmesi ilk kez yaşanmıyordu. Mahalleli birleşip terliğin gücüne inanan annenin yolunu tutmuşlardı. Altı kalın terliğin çözemeyeceği sorun yoktu. Öyle de olmuştu, dudağı patlayınca bir daha kimseye bir söz söylemek şöyle dursun kimse ile oyun bile oynamadı. O gün, oturup o taşın üstüne bir karar aldı. Bundan sonra ellerimi gizleyeceğim herkesten, dedi. Ellerini gizlemek. Bilyelerini sağa sola fırlatıp koşmaya başladı, koşarak bir dünyayı turlayabilirdi. Koştu. Kimse onun koştuğunu görmedi. Durduğunda ise ellerini yitirdiğini fark etti. Öyle hızlı koşmuştu ki, elleri kendinden geride kalmıştı. Ellerinin kaldığı o yere döndü, elleri bir heykel gibi yolun ortasında görkemli bir şekilde insanları selamlıyordu. Mahalleli şaşırdı. Ellerini yitirmiş bir çocuğu şikâyet etmekten utandıkları için bu durumu saklayacaklarına dair birbirlerine bakışlarla söz verdiler. O günden sonra o ellerin bulunduğu yerin etrafı mahallenin talebi doğrultusunda bir anıya döndürüldü. Mahalle, her sokağa çıktığında o elleri selamlıyor ve o yoluna devam ediyordu.

 

                                                                                                                                                                                            MUSTAFA SÖĞÜT

SATIR DERGİSİ

EYLÜL 2022