Zamanın yenildiği tek yer şu satırlar
Umarım ki hayat beni bir gün hatırlar
Çıkmaz sokaktayım
Sessizliğimi konuşuyorum
İçimde
Bir zaman yaratıyorum
Zamansız, ansızın çarpılmış yürekte;
Tercih ettiğin her şeyden mesulmüşsün
Küçükken öylesine yaşardık
Zaman öylesine oyun öylesine salalar öylesineydi
Alınan selamlar hep unutulurdu öylesine
Şimdi ölesiye yaşıyoruz
Ölesiye istediğimiz her şeyde
Ölümü kendimize komşu ediyoruz
Eh komşuluklar da kalmadı
İçimiz rahat
Görüşmüyoruz mezarlarla
Elimizle sevdiğimizi koyana kadar
Koynuna toprağın
Hüznün buhranı sarmasın daha çocuğum bunu yazarken
Yani öylesine yaşıyorum
Akşam ezanları tek zamanım
Onu da annem belletti
Saymazdık
Bir kuru ekmeğe iki kuruş bahsi satmazdık
Küçükken verilen sözler
Büyük bedenimizi izler
O yüzden evini arabası sandığımız abilerin rızkı için
Koşardık
Bizim oyunumuzda kaybeden yoktu
Kazanan bir taraf kola alırdı bir taraf dua
Kimin olacak bakkal abinin
Hani sırtında evi
Kimi zaman dondurmacı da olurdu
Aynı mekanizmayla
Sırf farklı olsun diye tadımız kaçardı
Bozmazdık kendimizi
Bir daha ne “zaman” kazanacaktık
Galiba bizim kaybımızın zamanı
Zaman başladığında oldu
Kaybımızın tek kazancı
Bu satırlar oldu
Umarım hayat bizi bir gün hatırlar
Psikoloji bölümü, 2.sınıf öğrencisi.
Instagram: @busenurdemirtas555