ŞİAR EDİNMEK HAZİRAN'DA ÖLMENİN ZORLUKLARINI
Ölümler biriktirmek,
damla damla ölmek...
'gerginlikten beslenmek' kötü nâmlı bir kabadayı bu senin hallerin.
aklıma beraberinde getirmekten haz ettiğin bir yığın bomba,
kurulu tüm saatlerde patlamaya ayarlı.
Yok!
buraları derhal atla
insan bataklığına saplanalım
ama birlikte
çünkü üstesinden gelir, işleri rayına koyabilirdik
ben ölmeyi kararlaştırmasaydım, sen ön ayak olmasaydın,
işte birlikte...
Derin kesikler ve derin imtiyazlar tanıyorum sana
aynaya baktıkça tanıyamaz oluyor,
bir hayvanmışcasına saldırıyor, kabadayılık taslıyor ,
silah bile doğrultuyorum yüreğimin düşman bellediğine…
Kendimden kurtulmanın planlarını yapıyor, bu süreçte senin başı çektiğin türlü sıkıntılarla kaçak güreşiyorum.
Duysalar inan!
duysalar sesimi:
heykelimi dikerler yaşadığın şehrin ortasına.
Mazlumiyet derlerdi belki buna
bulantı ve günlerin karmaşası
bilmediğim şehirlere düşme ihtimali var mı sana ayırdığım sağanakların,
halelerin
vidası paslanmış, kalbi sevmeye palazlanmışlıklarımın,
olası yağmur seslerinin.
Elimden sıkıca bir daha tut trajedi !
gözlerim bu belirsizliğe netliğinle karşılık verse
demir eritilse gözbebeklerimde de
gördüğüm son sen ol
sonum ol
kederim ol
kaderime ben karşı gelirim.
Biraz zaman tanıyabilse yabani kalabalıklar
zedelenmiş kalplerin tamiratı bu dergâhların atlamaya çalıştığım kapılarının ardında
mızrap vurulmuş saçlarının, zülfünün teline
ben, olması gerektiğim yerde olmanın buruk sevinçleri, tanınan zamanların peydahladıklarındanım
görünmezin kuşağı belime sarılı
at yeleleri yanaklarımı gıdıklayan
beni ıssızlığıma uyandıran bu kurulu zaman, alçak tetikçiler ve yarışan kan...
MEHMET EMRE
SATIR DERGİSİ
ARALIK 2022