ÖĞRENİLMEMİŞ SEVGİLER ROMANI: ASKIDA HAYAT
Sevgiyi deneyimlememiş kişilerin içlerinde bir sevginin gelişmesi, sevmeyi öğrenmesi, hele bu duygusunu yansıtması nasıl da zor bir süreçtir. Veya… Ne kadar mümkündür?
Öyle bir hayatta, çocukların yüzlerinde hep en yakınlarının tokatları patlar. Annelerinin, babalarının.
Viyan Eren Kaplan’ın anlatımı sade ve içeriği katmanlı romanı Askıda Hayat’ta, o hayatın hikâyeleri bir araya geliyor. Her biri bağımsız da okunabilecek hikâyeler bunlar. Her olay, romanın her bölümü, kahramanların her anısı, romandaki hayatın temel niteliklerini yeniden yeniden canlandırıyor. Her bir damlada okyanusun özelliklerinin bulunması gibi.
Askıda Hayat’ta bir araya gelen bu parçalar, onların basit toplamından daha büyük bir anlama ulaşıyor. Başka coğrafyalarda da kuşaklar boyunca geçerli kalacak bir gerçekliğin anlatısı…
Bu romanın konusu, bir yönüyle, Hilal’i sevmek. Bu romanın mesajı, bir yönüyle, Derman’ın yüzüne inen tokatlar. Şiddetin, sevginin, kültürel farkları aşan insanlık hallerinin romanı bu.
Zafer Köse
Viyan Erel Kaplan
1990 yılında Diyarbakır’da doğdu. On çocuklu bir ailenin en küçüğüdür. İlkokul, ortaokul, lise ve üniversite eğitimini Diyarbakır’da tamamladı. Dicle Üniversitesi Ziya Gökalp Eğitim Fakültesi Türkçe Öğretmenliği bölümünden 2013 yılında mezun oldu. 2014 yılında Mardin’in Nusaybin ilçesinde göreve başladı. Daha Sonra Mersin ve Diyarbakır’da çeşitli okullarda görev yaptı. Uzun yıllar kanserle mücadele etti. 3 çocuk ve 1 köpek annesidir.
Yazdığı öyküler Meneviş Dergisi, Düşünce Dergisi, Yazı-Yorum Dergisinde yayınlandı.
İlk öyküsüyle jüriliğini Zülfü Livaneli, Sunay Akın, Nebil Özgentürk, Barış İnce, Zafer Köse, Mevsim Yenice’nin yaptığı Seyhan Livaneli Öykü Yarışmasında finalist olmuştur.
Ayrıca Kibele Kültür Sanat Dergisi İlyas Salman Öykü Yarışmasında finalist olmuştur.
***
Askıda Hayat, Arka Kapak Metni:
“Saatler ilerledikçe sokakta bir hareketlenme başlamıştı. Kadınlar evde dua ediyordu. Namaz kılıyordu. Tarikat evlerinde zikirler icra ediliyordu. Sesleri sokağı inletiyordu. Apartmanların damları yavaş yavaş insanlarla dolmaya başlamıştı. Kimileri güneş gözlüğü, kimileri dürbün, kimileri kola şişesi, kimileri akciğer filmleriyle köşelerini seçmişti. Damlardaki salçaların üzerleri tepsilerle kapatılmıştı. Kadınlar salçalarının önünde nöbet tutuyordu. Havadaki korku kokusu salça kokusuna karışmıştı. Kimilerinin çocukluğu, kimilerinin çocuğu gözlerinin önünden geçiyordu. Kuşların bile ötüşü değişmişti sanki.”
“Askıda Hayat, her bir kahramanının hikayesiyle başka bir zamana gittiğimiz ve ardından aynı noktaya sürüklendiğimiz bir roman. Aslında hepimizin yaşadığı 'mahallenin' öyküsü bu.
Viyan Erel Kaplan, Askıda Hayat’la romana parlak bir giriş yapıyor." (Kemal Varol)